Bir gün biri size finansal ve zaman özgürlüğünüze kavuşabileceğiniz bir fırsat sunsa ilk tepkiniz ne olurdu? Belki onun bir fırsat olup olmadığını anlamazdınız bile. Hepimiz hayatlarımız boyunca fırsatlar bekleriz ama o kadar çok eminiz ki bize gelmeyeceğine, o yüzden geldiğinde de çoğu zaman onu bir fırsat olarak görmeyiz.
Sizlere bu fırsatta neler gördüğümü ve hayatımda neler değiştiğini kısaca bahsetmek istiyorum. Çocukluğum boyunca sürekli hayaller kurdum. Bir kahraman olup insanlara yardım etmek, dünyayı gezmek, ailemi iyi yaşatmak, güzel bir villada oturup spor arabaya binmek, en güzeli de sabah kalkıp işe gitmemek gibi. Ben de herkes gibi sabah evden çık akşam eve dön rutinini 6 yaşında okula başladığımda öğrendim. Ama hayat ben büyüdükçe hayallerimi küçülttü. Ortaokul, lise derken en azından iyi bir iş seçimi yapmak ve 40 yılımı vereceğim mesleğimi öğrenmek için üniversiteye başladım.
Son yılıma geldiğimde anladım ki çok çalışıp kariyer yapabilirsem kredi ile bir ev, araba alabilir, faturalarımı düzenli ödeyebilirdim! Fark ettim ki pazar günleri geç kalkıp, ailemle kahve içmeye gidebilmek için haftanın geri kalan günlerini hayatım boyunca feda etmem gerekiyordu. Aklımdan sürekli ne yapabilirim kendi işimi kurup kimseye boyun eymem diye düşünsem de sermaye ve tecrübemin olmayışı herhangi bir şey yapmam için çok büyük engeldi. Hani derler ya fırsatlar hiç ummadığın zaman gelir diye benim tam da çok ihtiyacım olduğu ama hiç düşünmediğim bir zamanda geldi.
Bir fırsat düşünün; Sektöründe ürünlerinin kalitesini ve temsilcilerine verdiği değeri 20 yıldır ödülleriyle kanıtlayan uluslararası bir firmanın gücünü kullanarak kendi ticaretinizi kurabileceğiniz ve cocukluğunuzdan beri kurduğunuz o güzel hayallerinizin çok daha fazlasını teker teker gerçekleştirebileceğiniz bir fırsat. Çok şükür bana bu fırsat çok sevdiğim ve fikirlerine değer verdiğim arkadaşım Seçkin Kalkanoğlu’ndan geldi. Onun gözlerinin içindeki heyecanı, hayallerine olan inancı bana umut ışığı oldu. İtiraf edeyim aslında işin ne olduğunu nasıl para kazanacağımızı anlamamıştım bile hatta biraz sektöre önyargım da yok değildi.
Yıllar sonra arkadaşım iyi ki gözümün içine bakıp “hadi” demiş. O gün hayatımın en doğru kararını verip en karlı alışverişini yapmışım.Tabi ki her başarı hikayesi gibi hiç kimse, başarı merdivenini elleri cebinde tırmanmamıştır. Ben de birçok zorluklarla ve engellerle karşılaştım.
Network sayesinde her yıl birçok ülkeye gidip değişik kültürler ile tanışıyorum, katıldığım toplantılarda başarılı insanlardan öğrendiğim her şey beni ve networkümü sürekli geliştiriyor. Kendi ticaretini kurmak isteyen hayali olan insanlara yardım edebilmek geleceğe daha umutla bakmamı sağlıyor. Kendime ve aileme çok daha fazla zaman ayırabiliyorum. En önemlisi de hayallerim her geçen gün daha da büyüyor. Daha gidecek çok yolum, gerçekleştirilmesi gereken çok hayalim var. Ne mutlu ki kısıtlı ömrümüzde ayağımızı yorganımıza göre uzatmak yerine, yorganımızı ayağımıza göre dikebileceğimiz bir imkanımız var. Uzun lafın kısası atalarımız yiğit bin yaşar fırsat bir düşer demiş. Bu fırsatın kıymetini bilip hayatlarınızı değiştirmeniz dileği ile.
Diğer Yazılarımız İçin: Takım Çalışması Neler Öğretir?