11 Ağustos 1982 doğumluyum ve neden doğum tarihimi yazdığımı birazdan anlatacağım. Ben Himmet Sevinç. Ömrümün çoğunluğu eğitim ve sonrasında bir kurumda çalışarak geçti. Ben çalışırken etrafımda sürekli farklı işler yapan, bir yerlerde yatırımlar yapan insanlar görüyor ve sadece onları dinliyordum. Zannediyordum ki evi arabası olan, arsa yatırımları yapan insanların hepsinin bir yerlerden desteği var ya da miras sebebiyle mal varlıkları var.
Ben memur bir aileden geliyorum. Ailemde ticaret ile uğraşan kimse olmadı bu sebeple her ayın ortasında maaşımı aldım, ödemelerimi yaptım ve kalanla idare etmeye çalıştım. Sürekli nerelerden kısar da yeni bir şey alabilirim diye düşünüyordum. Her yaz tatil yapardım ve bir sene onun taksitini öderdim. Hayatımın nerede başladığını biliyordum ancak nereye doğru ilerlediği konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Hatta kendime hiç gelecek planı dahi yapmamıştım. Çünkü gelecek planı yapabilmek için öncelikle yere bakmaktan vazgeçip, başımızı kaldırıp, durup soluklanmak gerekir. Benim buna vaktim ve enerjim yoktu. O kadar yoğun bir koşuşturmacanın içindeydim ki, beş sene ya da on sene ilerisini düşünmeyi bir kenara bırakın, 1 sene sonra nasıl bir hayat yaşıyor olacağımı dahi değerlendirmiyordum. Ta ki bir gün ailemdeki bir hastalık sebebiyle acil paraya ihtiyacım oluncaya kadar. İşte o anda insan yaşamadığını sadece nefes aldığını fark ediyor. Zannediyoruz ki sabit garanti maaşım var, gelirim ve giderim belli, hayat böyle devam eder.
İşte öyle bir anda durup çevremdeki insanların bazılarının farklı şekilde hayatlarını sürdürebildiklerini gördüm. Bu ticaret modeliyle tanışmam da sanırım tesadüf değildi. Çünkü hayatımın değişmesini gerçekten istiyordum. Ve bu sebeple de istediğim oldu. On dört senedir borç çizelgesi tutmuştum. Her ay detaylı olarak hesaplanmış ve hata lüksü olmayan bir çizelgem vardı. Bana verilen hayatın kontrolü bende değildi ve artık kendi hayatımı istediğim şehirde, istediğim kalitede, istediğim kişilerle yaşamaya karar vermiştim. Hayatımda ilk defa birileri bana ne gibi hayallerim olduğunu sordu ve bu hayallere nasıl ulaşacağımızın planını yaptı. Gözlerim açılmıştı. Evet artık bir şeylerin farkına varmaya başlamıştım.
Doğum tarihimi yazmıştım yazımın başında. QNET ile tanışmam 12 Ağustos 2016 tarihine denk gelir ve ben doğum günümü 12 Ağustosta kutluyorum. Çünkü yeniden doğduğum gün o gündür. Bir günde insanın hayatı değişir mi diyenler olacaktır belki. Bana sorarsanız insanın hayatı bir anda değişir. 11 Ağustos tarihinde “Doğmak güzel bir şey olsa ağlayarak doğmazdık” diye paylaşım yapan bir Himmet vardı. Bir gün sonra ise bu büyük aile ile tanıştım ve o gündür benimle olan, yanımda olan, desteğini hiç esirgemeyen kocaman bir ailem var. Bugüne kadar başardıklarım, onların desteği sayesinde oldu ve ben de benden sonrakilere aynı desteği vermeye söz verdim.
Hayata yeniden doğmuş birisi olarak söyleyebileceğim şudur ki, başarı sadece onu çok isteyenlerin, bu konuda gerekli fedakarlıkları gösterenlerin, hayalleri için yılmadan çalışanların ve asla vazgeçmeyenlerindir. Bu büyük ailenin bir üyesi olmamı sağlayan, bu yolda bana önderlik eden ve bugünlere benimle birlikte ilerleyen tüm iş ortaklarıma çok teşekkür ederim. Daha yeni başladık. İlerledikçe hayallerimizi büyütüyoruz, hayallerimiz bizi büyütüyor. Büyüdükçe egolarımızdan arınıp küçülmeyi öğreniyoruz. Daha öğrenecek çok şeyimiz, kuracak çok hayalimiz, gidecek çok yolumuz var. Herkese selamlarımı ve saygılarımı iletiyorum.