Sosyal medya, doğru kullanıldığında muazzam faydalar sağlayabilecek güçlü bir araçtır.
Örneğin, COVID-19 salgını ve sayısız sokağa çıkma yasağı boyunca, sevdiklerinizle bağlantıda kalma yeteneğinin paha biçilmez olduğunu gördük.
Ayrıca son bir buçuk yılda dijital reklam harcamalarındaki artış, işletmelerin ürünlerini ve hizmetlerini pazarlamak için çevrimiçi platformları kullanmanın değerini nasıl gördüklerini ortaya koyuyor.
Bununla birlikte birçok faydasına rağmen, sosyal medyanın ruh sağlığımızı ve refahımızı ciddi şekilde etkileyebilecek çirkin bir yanı vardır. Yapılan çalışmalar, dijital medya platformlarının uzun süreli kullanımının depresyon ve yalnızlığı tetikleyebileceğini gösteriyor.
Sosyal medya hesaplarınızın akışında gezinmek size FOMO duygusunu (fırsatı kaçırma duygusu) veriyor mu, yoksa sizi kıskanç veya yalnız mı hissettiriyor? Siz evde çarkı döndürmek zorunda kalırken yaşıtlarınızın görünüşte hayatlarını dolu dolu yaşadığını gördüğünüzde öz-değeriniz darbe alıyor mu?
Ya da belki doğrudan satış yapıyorsunuz ve yaptığınız şeyi küçük gören veya finansal özgürlüğü elde etmeye odaklandığınızı değerlendiren gönderilerle her karşılaştığınızda moraliniz bozuluyor.
Yukarıdakilerden herhangi birini yaşadıysanız, yalnız olmadığınızı bilin. Ayrıca bu şekilde hissetmeye devam etmek zorunda değilsiniz. İşte bu sosyal medya mayın tarlasında gezinmenin ve zihinsel sağlığınıza dikkat etmenin birkaç yolu:
Pozitif olmayı seçin
Kariyeriniz ve yaşam seçimleriniz üzerinde bir yargı ve eleştiri barajı gibi hissettiren şeylerle karşı karşıya kalındığında, her zaman olumlu bir bakış açısı sürdürmek ve kısıtlama uygulamak kolay değildir.
Başkalarının sosyal medyada ne yaptığını kontrol edemeseniz de kendi eylemleriniz üzerinde kontrol sahibisiniz. Nezaketi, destek duygusunu ve pozitifliği yaymak için sosyal medyayı kullanmaya karar vererek başlayabilirsiniz.
Destekleyici içerik paylaşmayı ve aynı gemide olduğunu düşündüğünüz diğer kişilere ulaşmayı düşünün. Farkında olmayabilirsiniz ama muazzam bir fark yaratıyor olabilirsiniz.
Ne gördüğünüzü kontrol edin
Birden fazla sosyal medya uygulaması kullanıyorsanız, en zararlı bulduğunuz platformlardaki hesaplarınızı devre dışı bırakmayı düşünün. Bu çok zorsa, rahatsız edici bulduğunuz bireysel hesapları veya sayfaları takip etmeyi bırakın.
Ayrıca hesap ayarlarında ince ayar yapmaya gidebilirsiniz. Örneğin Instagram, kullanıcıların belirli kelimeleri veya cümleleri engellemesine veya belirli gönderilerdeki yorumları kapatmasına olanak tanır.
Bunu takiben, canlandırıcı içeriğe sahip içerik oluşturuculara abone olmaya da başlayabilirsiniz.
Örneğin, Chief Pathman Senathirajah‘ın haftalık Instagram Live oturumları, doğrudan satışçılar ve pazarlama uzmanları için inanılmaz derecede ilham verici.
Kendinizi geliştirin
Aynı derecede önemli olan bir diğer şey, sosyal medyadaki farklı içerik türlerini ve bunların olumsuz tepkileri nasıl tetiklediğini tanımaktır.
Sosyal medya, gerçekçi olmayan sosyal, fiziksel ve yaşam tarzı beklentilerini oynamakla haklı olarak suçlanıyor.
Ancak stres noktalarını tespit edip önceden bunlarla başa çıkabildiğiniz zaman, işleri biraz daha yönetilebilir hale getirirsiniz.
Örneğin, belirli bir gönderi size endişe mi veriyor? Mide bulantısı hissediyor musunuz? Mantıksız öfke mi yoksa üzüntü mü? Eğer öyleyse, bunlar yayınlarınızdan engellemeniz veya belki de tamamen takibi bırakmanız gereken gönderilerdir.
Gerçek hayatta bağlantıda kalın
Arkadaşlarınız ve ailenizle konuşmanızın üzerinden kısa bir süre geçtiğini ve son etkileşimlerinizin hepsinin çevrimiçi olduğunu fark ettiğinizi hiç hissettiniz mi?
Çevrimiçi ve gerçek dünya arasındaki çizgiler çoğumuz için genellikle bulanıktır.
Bu nedenle somut, gerçek hayattaki insan bağlantıları kurduğunuzdan emin olmak çok önemlidir. Aidiyet ihtiyacımızı ancak yaşayan, nefes alan insanların karşılayabileceğini unutmayın.
Detoks yapın ve fişi çekin
Her şey başarısız olduğunda, dijital bir mola vermenin zamanı gelebilir.
Elbette, özellikle işiniz bağlantı kurmanıza ve sosyal medyayı kullanmanıza bağlıysa, çevrimiçi alandan çıkmak kolay değildir.
Bununla birlikte, kısa molaların bile benlik saygısını ve zihinsel sağlığı artırdığı bulunmuştur.
Belirli bir süre sonra elektronik cihazlarınızı kapatmayı düşünün. Bu “boş” zamanı yemek pişirmek veya okumak gibi diğer hobilere ayırabilirsiniz. Kaygı ve depresyona büyük ölçüde yardımcı olabilecek meditasyona zaman ayırmak da faydalı olabilir.
Unutmayın, hayat ekranda olup bitenlerden daha fazlasıdır.